7 Mart 2018 Çarşamba

Suyun sesi(The shape of water) Oscar'ı hak etti mi?

90'ıncı Oscar Ödül Töreni ile 2018 yılının Oscarları 5 Mart gecesi sahiplerini buldu.  Gecenin galibi, En İyi Film, En İyi Yönetmen, En İyi Prodüksiyon Tasarımı ve En İyi Film Müziği ödüllerini kazanan "Suyun Sesi" (The Shape of Water) oldu. Meksikalı yönetmen Guillermo del Toro kariyerine 4 Oscar daha ekledi. Filmi Oscar öncesi izlememiştim. Ödüllenince  merakla izledim. Filmin başrollerinde, Sally Hawkins (Eliza Esposito), Doug Jones (Varlık) Michael Shannon (Strickland), Octavia Spencer (Zelda) ve Michael Stuhlbarg (Dr. Robert Hossstetler) yer alıyor. Eliza, dilsiz yalnız bir kadındır... Kendisi gibi yalnız, resim yaparak yaşamını kazanan Giles (Richard Jenkins) Eliza'nın iletişim kurduğu tek komşusudur. Askerlerin komutasında olan bir laboratuvarda temizlikçi olarak çalışır. Mesai arkadaşı temizlikçi siyahi Zelda, laboratuvarda Eliza'yı koruyup kollar. Bu laboratuvara bir gün ne insana, ne de hayvana benzeyen suda yaşayan garip varlık getirilir. Varlık'ın üzerinde çeşitli deneyler yapılacaktır. Eliza, Varlık ile iletişme geçer ve aralarında büyük bir aşk vuku bulur. 
1960'ların Soğuk Savaş atmosferinde geçen film, fantastik olmasının yanısıra romantik bir aşk hikayesinin beyaz perdeye yansımasıdır. Filmin kahramanları; toplum tarafından öteki olarak görülen dilsiz, gösterişsiz, kimsesiz bir kadın; kimsesiz bir homoseksüel, siyahi bir temizlikçi, garip bir su varlığı, kötü yürekli patron ve meslek aşkı olan bir biliminsanından oluşuyor. Filmde sinema endüstrisinin dayattığı güzellik anlayışının dışında olan  Sally Hawkins'in oyunculuğu alkışı hak ediyor. Film, Japon araştırmacı Masaru Emoto'nun yaptığı deneylerle söz ve müzik aktarımlarının suyun moleküler yapısının değiştirdiğini kanıtladığı meşhur su deneyini akla getiriyor. Ayrıca suda yaşayan varlığın, kel olan  Giles'in başına dokunmasıyla saç çıkartması, Eliza'ya yaşam vermesi gibi sahneler, Anadolu'da da kadim bir şifa yöntemi olarak yüzyıllardır uygulanan "okunmuş su" metodunu da yine akla getiriyor. Erk odaklarının yok etmek istediği Varlık, bir nevi insanlığın yaralarına derman olacak niteliklere sahip bir şifacı olarak anlatılıyor. Film, matematikçi, filozof ve  Eski Yunan'ın yedi bilgesinden biri olan Miletli Thales'in her şeyin kaynağının su olduğunu söylediği su teorisine de gönderme yapıyor. Film, Guillermo del Toro'nun sinematografisinde başyapıt olan "Pan'ın Labirenti" gibi derin ve etkileyici olmasa da akıcı üslubuyla kendisini izletiyor. Oscar'dan En İyi Film, En İyi Yönetmen dalında ödül alacak kadar mı dersek, değil... Bu noktada film, klasik bir Hollywood hikayesi olarak değerlendirilebilir. Sonuç olarak bu yılki En İyi Film Oscarı da geçen yıl ki Moonlight filmi gibi beklentilerin altında... Fakat filmin müzikleri hem film ile sağladığı harmoni bakımından hem de ruha dokunması nedeniyle Oscar'ı hak etmiş diyebilirim...
Özetle
Yapım Yılı: 2017
Yönetmen: Guillermo del Toro
Süresi: 2 Saat
Senaryo: Guillermo del Toro ve Vanessa Taylor
İMDB: 7,6
Benim Puanım: 7,5
Filmden Replikler
Patron Strickland: Zelda D. Fuller... Kardeşin yok mu senin?
Zelda: Hayır efendim.
Patron Strickland: İnsanlar için pek alışıldık bir şey değil...
Zelda: Annem ben doğduktan sonra ölmüş...
Patron Strickland: Bu D ne anlama geliyor?
Zelda: Delilah efendim. İncil'den...
Patron Strickland: Delilah! Samson'a ihanet etti. Onu ninnilerle uyutup saçını kesti. Filistinlilere işkence ettirip aşağılattı ve gözlerini dağladı.
Zelda: Sanırım annem kitabı yeterince dikkatli okumamış. 
Patron Strickland: Sana gelince... Eliza Esposito... Esposito yetim anlamına mı geliyor?Puthanam'daki Kederli Hanımımızın Yetimhanesi... Onu nehir kıyısındaki suda bulmuşlar... 






Bilgi: Görsel internetten alınmıştır.






Hiç yorum yok:

Yorum Gönder