19 Mart 2017 Pazar

Ortadoğu'da bir beyaz Amerikalı

Ben diğer çocuklar için buradayım…
Buradayım, çünkü önemsiyorum…
Buradayım, çünkü her yerde çocuklar ızdırap çekiyor… Çünkü 40 bin insan her gün açlıktan ölüyor…
Buradayım, çünkü o insanların çoğu çocuklardan oluşuyor!
Anlamalıyız ki yoksul insanlar her yanımızda ve biz onları görmezlikten geliyoruz!
Anlamalıyız ki bu ölümler önlenebilir!
Anlamalıyız ki üçüncü dünya ülkelerindeki insanlar da tıpkı bizim gibi düşünür, endişelenir, güler ve ağlar!
Anlamalıyız ki onlar bizim rüyalarımızı görüyor, biz de onların rüyalarını!
Anlamalıyız ki onlar biz, biz de onlar!
Benim rüyam, 2000 yılına kadar açlığı bitirebilmek...
Benim rüyam, yoksul insanlara bir şans verebilmek…
Benim rüyam, her gün ölen 40 bin insanı kurtarabilmek…
Eğer hepimiz geleceğe bakıp, oradaki parlayan ışığı görebilirsek, benim rüyam geçekleşebilir…
Eğer açlığı görmezlikten gelirsek, o ışık sönecek...
Eğer hepimiz yardımlaşır ve beraber çalışırsak, o ışık yarının umuduyla büyüyecek ve özgürce parlayacak…

Yukarıdaki konuşma bundan tam 28 yıl önce,  10 yaşındaki bir ilkokul öğrencisi tarafından yapılmış bir konuşma… Rachel Corrie tarafından yapılmış bir konuşma… Yıl 2003… Takvimler Mart ayının 16’sını gösterirken Gazze’nin güneyindeki Refah şehrinde, İsrailli askerin buldozerinin altında kalarak can veren Rachel Corrie’nin ölümünün 14. yıldönümüydü 2 gün önce...

Rachel Corrie, 10 Nisan 1979 tarihinde Amerika’nın Washington eyaletinin Olympia şehrinde Craig-Cindy Corrie çiftinin üçüncü çocuğu olarak dünyaya gelir.   10 yaşındaki konuşmasını göz önünde bulundurduğumuzda Rachel, akranlarından farklı bir çocuktur. Empati yeteneği, sorumluluk bilinci gelişmiştir.  Olympia’daki Capital Lisesinden mezun olduktan sonra özgürlükçü bir sanat üniversitesi olan Evergreen Devlet Üniversitesine devam eder. Evergreen Üniversitesinin öğretim politikası, öğrencilerinin not sistemine dayalı bir öğretim programından çok, öğrencilere belli bir misyon ve kimlik kazandıracak öğretim programları uygulayan, bunları da hayatın içinde aktivite eden bir üniversitedir. Rachel, üniversiteye devam ederken Olympialılar İçin Barış ve Dayanışma isimli bir grupta gönüllü olarak yer alır.  Zihinsel hastalıkları olan hastalara yardım eder, çeşitli yardım faaliyetlerinde bulunur. Üniversite son sınıfta 23 yaşındayken, Filistin davasına yardım amaçlı, Filistin liderliğinde şiddetsiz protestoya dayalı bir hareket olarak kurulan Uluslararası Dayanışma Hareketine(International Solidarity Movement) katılır. Olympia ve Refah’ın “kardeş şehir” olması programını önerir, Olympia‘da yaşayan çocuklar ile Refah’ta yaşayan çocuklar arasında bir “mektup arkadaşlığı” projesini organize eder. Uluslararası Dayanışma Hareketi’nin protestolarına katılmak için Filistin’e gider.  Vardığı geceyi Doğu Kudüs’te geçirir… Batı Şeria’ya geçer… Orada Uluslararası Dayanışma Hareketi’nin merkezinde şiddetsiz eylem pratikleri ve İsrail güçleriyle nasıl iletişim kurulacağına dair eğitim alır. Geldiği günden 5 gün sonra Amerikalı arkadaşıyla Gazze Şeridi’ne gider... Geceyi Block J denilen yerde çadır kurarak geçirirler. Filistin sakinlerini ve İsrail askerlerini görebilecek şekilde konuşlanırlar.  İsrailli keskin nişancıların hedefi olmamak için çadırlarına uluslararası kişiler olduklarını gösteren bir flama asarlar… Sonra çadırlarının yakınına İsrail askerleri ateş açar. Varlıklarının İsrail askerlerini provoke ettiğini düşünürler ve orayı terk ederler.

Ölümünden tam 47 gün öncedir…  İkinci İntifada yaşanıyordur… Rachel, acımasız bir savaşın tam ortasındadır ve bunu bilerek gitmiştir Refah’a… Vicdanı, insanlığı rotadır ona… İsrail, askeri amaçlı bir strateji kılıfında, Refah’taki binlerce evi yıkıyor, binlerce insanı yersiz yurtsuz bırakıyordur... Su kuyularını yerle bir ediyor, insanları açlığa, susuzluğa mahkûm ediyordur… Bu sırada Rachel, su kuyularının tamirinde, gündelik yaşamdaki bir takım temel ihtiyaçların karşılanmasında insanlara yardım ediyordur. Günlerden 16 Mart’tır… Rachel, eczacı arkadaşı Samir Nasrallah'ın ailesinin evini yıkmaya çalışan İsrail buldozerinin karşısına dikilir… Üzerinde varlığını belli edecek fosforlu, turuncu renkli bir ceket ve elinde de megafon vardır.  İkna etmeye çalışıyordur askeri… Asker ilerler ve buldozeriyle ezer Rachel’ı… Rachel yaşamını feci bir şeklide kaybeder… O dönemde verdiği bir röportajda; İnsanların yaşama kabiliyetlerinin sistematik bir şekilde yıkılmasına şahitlik ediyormuşum gibi hissediyorum. İnsanlarla akşam yemeğine oturuyorum ve bazen şunun farkına varıyorum: Kocaman bir askeri makine bizi kuşatmış ve bu makine, birlikte yemek yediğim insanları öldürmeye çalışıyor der... Bazı insanlar dünyaya bir amaç için gelirler ve onların bir misyonları vardır tamamlayacak… Bayrak gibidir bu insanlar… Yeryüzü ülkesini, yeryüzü ülkesindeki canlıları simgelerler… İnsanlık için, insanlık hasletleri için canlarını siper ederler insanlık düşmanlarına... Daha 10 yaşındayken; "benim rüyam, 2000 yılına kadar dünyadaki açlığı bitirebilmek" diyen  Rachel Corrie de işte böyle bir insandır… Öyle ki Rachel, Gazze’de iken ülkesinin darmadağın ettiği Irak için protesto eylemlerine katılır. Safı; yaşamdan, adaletten, kardeşlikten, barıştan yanadır… Bunun için daha 23’ünde kıtadan kıtaya gelmiştir.

Yıl 2017… Rachel Corrie’nin ölümünün üzerinden 14 yıl geçer… Bir şeyler değişmiş midir Ortadoğu’da? Değişmiştir, evet… Daha çok petrol, daha çok kudret için yeryüzünü kemirenler Irak’tan sonra Suriye’ye de gözünü dikmiş ve Suriye’yi de kemirmişlerdir. Daha çok ölüm, daha çok kan ve gözyaşı vardır bugün Ortadoğu’da… Hasan Hüseyin Korkmazgil’in 52 yıl önce yazdığı “Kızılırmak” şiirindeki dizeler yaşanmaya, daha da yaşanacağa devam ediyordur: Sen ne cömert topraklarsın ey Ortadoğu/ Sen ne çok soyulansın ve hiç uyanmıyansın.“ Ortadoğu, bir yandan her gün ölüme döllenirken, bir yandan da petrol devi olarak anılan ülkeleriyle dünya zenginlerinin sofralarında ziyafet veriyordur... 10’ar, 20’şer, 30’ar, 40’ar hatta 100’er 100’er ölseler de bombalı patlamalarda, haber değeri yoktur Ortadoğu’daki yitip giden canların... Barış, adalet, insanlık için başka bir coğrafyadan, başka bir milliyetten gelen koca yürekli kahramanların, Rachel’ların anlamı çok, etkisi yoktur maalesef Ortadoğu’da…  Ortadoğulu'nun kendi gücünün, bilincinin, farkına varana dek… Ortadoğulu uyanana dek...



Resim, 16 yaşındaki Filistinli Malak Mattar tarafından yapılmış... Malak, Gazze'de bombaların altında yaşadığı günlerde dışarı çıkmanın güvenli olmaması nedeniyle resim yapmaya başlamış... Yetenekli bu genç kız, 2014 yılından beri resim yapıyor... "Enerjimi resim yapmak için harcıyorum" diyor. Yaptığı resimlerden biri de Rachel Corrie için...


Bilgi: Görseller internetten alıntıdır

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder