Bilgi: Görsel internetten alınmıştır.
Avalon adındaki bir uzay gemisi, içinde 255 mürettebat ve 5 bin gönüllüden oluşan toplam 5 bin 255 kişiyle dünyadan yola çıkar. Rota, dünyaya 60 ışık yılı mesafedeki Homestead II adlı bir gezegenedir. Yolcululuk süresi ise 120 yıldır. Film, Avolon adındaki uzay gemisinde geçmektedir. Homestead adlı şirket kanalıyla 5 bin gönüllü başka bir gezegende yaşamak için seyahat etmektedir. Yolculuğun 120 yıl sürmesi nedeniyle bütün insanlar uyutulmuş olarak bir kamara içinde yolculuğunu sürdüreceklerdir.
Filmin başrol oyuncuları güzeller güzeli Jennifer Lawrence(Aurora), yakışıklı aktör Chris Pratt(Jim Preston) ve Michael Sheen'dir(Robot Arthur). Filmin sonunda seyirciye bonus olarak sunulan bir de Andy García(Kaptan Norris) vardır. Yolculardan Jim Preston'ın kamarasında bir arıza olur ve 30 yıldır uyuduğu uykusundan uyanır. Oysa Jim'in gidecek daha 90 yıllık yolu vardır. Jim'in yalnızlıkla olan imtihanı başlar. Tek arkadaşı robot barmen Arthur olacaktır. Hem de 5 bin 254 kişi ile birlikte bir uzay gemisi kasabasında... Sıfır iletişimle... Filmde Jim'in yalnızlıkla olan imtihanı, insanı klişe ıssız ada fantezine iter izlerken. Empati içindeyken bulursunuz kendinizi. En azından ben öyle buldum. :)
Avalon adındaki bir uzay gemisi, içinde 255 mürettebat ve 5 bin gönüllüden oluşan toplam 5 bin 255 kişiyle dünyadan yola çıkar. Rota, dünyaya 60 ışık yılı mesafedeki Homestead II adlı bir gezegenedir. Yolcululuk süresi ise 120 yıldır. Film, Avolon adındaki uzay gemisinde geçmektedir. Homestead adlı şirket kanalıyla 5 bin gönüllü başka bir gezegende yaşamak için seyahat etmektedir. Yolculuğun 120 yıl sürmesi nedeniyle bütün insanlar uyutulmuş olarak bir kamara içinde yolculuğunu sürdüreceklerdir.
Filmin başrol oyuncuları güzeller güzeli Jennifer Lawrence(Aurora), yakışıklı aktör Chris Pratt(Jim Preston) ve Michael Sheen'dir(Robot Arthur). Filmin sonunda seyirciye bonus olarak sunulan bir de Andy García(Kaptan Norris) vardır. Yolculardan Jim Preston'ın kamarasında bir arıza olur ve 30 yıldır uyuduğu uykusundan uyanır. Oysa Jim'in gidecek daha 90 yıllık yolu vardır. Jim'in yalnızlıkla olan imtihanı başlar. Tek arkadaşı robot barmen Arthur olacaktır. Hem de 5 bin 254 kişi ile birlikte bir uzay gemisi kasabasında... Sıfır iletişimle... Filmde Jim'in yalnızlıkla olan imtihanı, insanı klişe ıssız ada fantezine iter izlerken. Empati içindeyken bulursunuz kendinizi. En azından ben öyle buldum. :)
İnsan hayatta hep bir tamamlanma
arayışı içindedir. Ötekini bulma, ötekiyle bir olma içindedir. Doğarken koparılan
kordon bağı ile başlayan ayrılık ıstırabı, aslında çoğu kez yaşam boyu sürmektedir... Uykuya
yatmış 4 bin 999 gönüllüden birine Jim’in gönlü düşer. Güzeller güzeli bir
kadın olan Aurora’nın
dünyadan yaptığı kaydı izler, onun hakkında fikir edinir. Onu, önünde tam 89 yıllık yolculuğu varken uyandırır. Böylece Adem, Havva'sıyla vuslata erer.
Uzay gemisinin ismi olan Avalon, hikaye ile uyum içinde bir isimdir. Avalon, Britanya mitolojisindeki Camelot kralı olan Kral Arthur efsanesinde adı geçen, elmalarıyla meşhur, egzotik adadır. Ayrıca Kral Arthur savaşta ve barışta ideal kralın simgesidir. Bir nevi Yin ile Yang'ı temsil eder. Tıpkı kadın ile erkek gibi... Yolculuğu organize eden şirketin ve gidilen gezegenin adı olan Homestead ise İngilizce'de "aile yurdu" demektir. Ata yurdu, ana ocağı gibi de çevirebiliriz. Uzay gemisinin tasarımı bir DNA sarmalına benzer. Film, bir erkek, bir dişi iki kişi üzerinden insanı, insanının hayatı kontrol etmesini, zamanı sürekli geleceğe ayarlı yaşamasını, çoğu kez ertelenen, çoğu kez zaman diliminden çıkarılan şimdi'yi, yani kaçırılan şimdiki zamanı sorgulamaktadır. Aurora, elitist, kontrolcü, gelecek kaygısı taşıyan, zaman planlamacısı tipik bir modern bireydir. Jim ise bir yıl, üç haftalık yalnızlık yolculuğundan sonra genel olarak birçoğumuzun yaptığı gibi tutmaya, sıkmayı bayıldığımız zamanı bırakmıştır ellerinin arasından. Çünkü zaman artık sonsuzdur.
Jim'in, Aurora için uzay gemisinin içinde ağaç yetiştirdiği sahnede akıllara takılı kalacak cinstendir. Yasak meyveyi de yemişlerdir zaten... Filmde Jim ile Aurora'nın ele ele uzay gezintileri görsel olarak doyurucu. Filme dair olumsuz eleştiri epey fazla. Bu noktada filme biraz haksızlık edildiğini düşünüyorum. Film, bilim kurgu kategorisinde olmasına rağmen romantik de bir filmdir. Ayrıca filmde insanı düşünmeye iten felsefi yaklaşımlar söz konusu. Avalon gemisinin yolculuları geri dönüşü olmayan bir yolculuğa çıkmışlardır ve onları geri döndürmeyecek kadar bezdiren bir şey vardır mutlak dünyada... Maksat sadece bir macera değildir. Filmde, bir arıza nedeniyle yapay yer çekiminin yok olduğu anda havuzda yüzen Aurora'nın suyun bir daire oluşturmasıyla, sudan dairede hapsolduğu ve çıkmak için çırpındığı sahne, insanlığın kendi elleriyle yarattığı çaresizliğinin resmi misalidir sanki.
Jim'in, Aurora için uzay gemisinin içinde ağaç yetiştirdiği sahnede akıllara takılı kalacak cinstendir. Yasak meyveyi de yemişlerdir zaten... Filmde Jim ile Aurora'nın ele ele uzay gezintileri görsel olarak doyurucu. Filme dair olumsuz eleştiri epey fazla. Bu noktada filme biraz haksızlık edildiğini düşünüyorum. Film, bilim kurgu kategorisinde olmasına rağmen romantik de bir filmdir. Ayrıca filmde insanı düşünmeye iten felsefi yaklaşımlar söz konusu. Avalon gemisinin yolculuları geri dönüşü olmayan bir yolculuğa çıkmışlardır ve onları geri döndürmeyecek kadar bezdiren bir şey vardır mutlak dünyada... Maksat sadece bir macera değildir. Filmde, bir arıza nedeniyle yapay yer çekiminin yok olduğu anda havuzda yüzen Aurora'nın suyun bir daire oluşturmasıyla, sudan dairede hapsolduğu ve çıkmak için çırpındığı sahne, insanlığın kendi elleriyle yarattığı çaresizliğinin resmi misalidir sanki.
Filme dair bilimsel eleştirilere ve bilgilere ihtiyaç duyanlara için bir link bırakıyorum. Şuracıkta... http://khosann.com/uzay-yolculari-filmi-ne-kadar-gercekci/
Özetle
Yapım Yılı: 2016
Yönetmen: Morten Tyldum
Süresi: 116 dakika
Senaryo: Jon Spaihts
İMDB: 7,0
Benim Puanım: 7,5
Filmden Replikler
Aurora: Ne kadar zamandır buradasın?
Jim: Bir yıl, üç hafta...
Aurora: Hayır, hayır! Bu olamaz! Uyumaya geri dönmeliyiz. Kamaralarımıza geri dönmeliyiz. Tekrar bağlanmalıyız.(Panik ve edişe içinde nefes nefese koşar) Kamaramı bulamıyorum!
Jim: Önemli değil artık! Aurora dur!
Aurora: Ne oldu bilmiyorum! Kamaramı bulamıyorum!
Jim: Aurora kes artık! Önemli değil artık.
Güzel bir bilim kurgu ...
YanıtlaSil